Sen: aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin.
Cemal Süreya
Bir ilişki veya evlilik başladığında bazılarımız bu ilişkinin hiç bitmeyeceğini düşünebiliriz. İstatisksel olarak evliliklerin bile yaklaşık yüzde 50 sinin boşanma ile bittiğini düşünürsek, bu oranın evli olmayan çiftler için daha da yüksek olabileceğini öngörebiliriz. Aslında kendimizin ve partnerimizin kişisel geçmişine baktığında çoğu zaman başlayan ve biten ilişkilerin varlığını görebiliriz. Ama bu geçmiş bilgisi bile bize her ilişkinin bir gün bitebileceği gerçeğini kabul etmemizde bazen yardımcı olmayabilir.
Biten ilişkileri sonrası yaşadıkları uzamış yas, güven veya özgüven sorunları nedenleri ile başvuran danışanlarımın sorunlarının ortaya çıkmasında ayrılma süreçlerinin doğru yönetilmemiş olmasının da önemli katkısı olduğunu gözlemliyorum. Kendi özel hayatımda da yaşadığım olumlu/olumsuz deneyimler ve yaptığım hatalar da bu gözlemlerimi desteklemekte.
Bu yazıda genellikle ayrılıklarda en kolay yol olarak tercih edilen ‘sen mükemmeldin, sorun bende’ klişesinin ötesinde hangi yolları izlemenin daha sağlıklı olabileceği üzerinde duracağım.
Peki insanlar neden ilişkilerini sonlandırırlar? Bu sorunun pek çok cevabı olabilir, ama genel olarak kişisel farklılıklar, ilişkiyi olumsuz etkileyen sosyal sorunlar, cinsel uyumsuzluk, aldatma, ortak gelecek hayalini paylaşamama veya ilişkiden genel olarak tatminsizlik gibi çeşitli sebepler olabilir.
Eğer taraflardan biri veya her ikisi de bu sebeplerin değişmeyeceğini düşünüyorsa veya değiştirmeyi deneyip başarısız olmuşsa ayrılık kararı alınabilir ve bu hayatın akışı içinde gayet doğal bir süreçtir. Fakat bu sürecin nasıl yönetildiği her iki partnerin de sonrasındaki ruh sağlığı açısından çok önemlidir.
Her ilişkinin dinamikleri farklıdır ve tek geçerli bir yöntemden bahsetmek pek gerçekçi olmaz, ama öncelikle yüzyüze konuşarak ayrılığın gerçekleştirilmesinin en sağlıklı yol olduğunu düşünüyorum. Bu adımı atmanın kolay olmadığını biliyorum. Günümüzde dijital teknolojinin yaygın kullanımı ile, özellikle farklı evlerde yaşayan çiflerin tanışmaları gibi, ayrılmaları da çoğu zaman en kolay yol olan dijital platform üzerinden gerçekleşmektedir.
Herşeyin iyi gittiğini düşündüğünüz bir ilişkide bir sabah bir ayrılık mesajı ile uyanmak hangimiz ister? O güne kadar yüz yüze söylenmeyenlerin bir mesajla aktarılması kadar yabancılaştırıcı veya şok edici ne olabilir? Arkasında bir sürü bilinmez ve şüphe bırakan, boşlukların terkedilen tarafından doldurulmaya çalışılacağı bir iletişim modeli. Her ilişki, eğer içinde fiziksel şiddet veya ciddi manüpülasyon gibi çok önemli sorunlar olmadığı sürece, yüzyüze iletişimle sonlandırılmayı hakeder.
Yüzyüze konuşmak kolay değildir, ama bazı kurallara sadık kalırsanız her iki taraf içinde sağlıklı bir kapanış olur ve sonrasında psikolojik sorunların daha az yaşanması daha olasıdır. Öncelikle doğru neden karşınızdaki kişiyi incitmeyecek şekilde, çok da detaya girmeden ana hatları ile aktarılmalıdır. Örneğin cinsel uyumsuzluk yaşadığınız bir partnere bunu genel olarak çok da detaya girmeden söyleyebilirsiniz. Eğer ayrılık kararı karşı taraf için süpriz bir kararsa, bunu tartışmak ve size ikna etmek isteyebilir. Eğer kararınız netse ve sonuç değişmeyecekse bu durumda detaylı tartışmalara girmeye gerek yoktur.
Her iki tarafta olabildiğince empatik olmaya çalışmalı, diğer tarafı suçlayıcı ifadeler kullanmaktan kaçınmalıdır. Bunun tersi suç benim, sen mükemmeldin gibi samimi olmayan klişelerin de kullanılması çoğu zaman karşı taraf için samimiyetsizliğin göstergesi olarak algılanabilir ve daha üzücü olabilir.
Diğer önemli bir konuda ‘arkadaş kalabiliriz’ mitidir. Bazı danışanlarım ayrıldığı sevgilileri ile arkadaşlıklarını devam ettirdiklerini ve düzenli görüştüklerini övünerek aktarmaktadırlar. Dost kalmak ile romantik bir ilişkinin arkadaşlık boyutunda düzenli devam ettirilmeye çalışılması farklıdır, özellikle ayrılık sürecinin başında her iki taraf için de zarar verici olabilir. Bu süreçteki gitgeller, duygusal türbülanslar veya tarafların birinin hala ilişkiyi devam ettirebileceği beklentisi tarafların psikolojisini daha da olumsuz etkiler ve yeni hayata adaptasyonu geciktirir. Tabii ki bir yerde karşılaştığınızda sohbet edebilir, eskileri hatırlayabilirsiniz, bu ayrılık sonrası ilişkiyi arkadaş olarak düzenli devam ettirmeye çalışmaktan daha sağlıklıdır.
Net olarak ayrılmayı ve ayrışmayı sağlayabilmek ruh sağlığı açısından önemlidir. Kısa vadede belki daha acılı olsada uzun dönemde daha sağlıklı sonuçlar doğuracaktır.
Özellikle modern zamanlarda seri monogami tarzı ilişkilerin sayısı artmakta ve ayrılıklar belki eskisinden daha sık gerçekleşmektedir. Önemli olan kararınızı cesaretle verebilmek ve bu kararı şefkatli, net, dürüstçe aktarmak ve sonrasında istikrarlı olmaktır. Burada şefkat kavramını özellikle vurgulamak isterim.
Ayrılık kararı öncesi kafa karışıklığı yaşıyorsanız bu durumu bir ruh sağlığı profesyonelinin yardımı ile yönetmeniz size sonrasındaki oluşabilecek psikolojik sorunların yönetiminde de yardımcı olacaktır.
Her ilişki insanı büyütür ve geliştirir…
Yazması kadar uygulaması da kolay olsa keşke…. dediğinizi duyar gibiyim.
Yine bir Cemal Süreya şiiri ile bitireyim o zaman
Sesinde ne var biliyor musun?
Söylemediğin sözcükler var.
Kommentare