top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıBülent Eryüksel

Flört Uygulamaları Bağımlılığı: Bir Sisifos Hikayesi mi ?

Güncelleme tarihi: 8 Haz 2023

Flört uygulamaları modern dünyada aşkı bulmanın kolay bir yolu olarak sunulmaktadır. Son on yıl içinde giderek popülerliğini arttırmış, geniş kitleler tarafından giderek daha fazla kullanılmaya başlanmıştır. Bir çok kullanıcı uygulamalar hakkında olumsuz düşüncelere sahipken kullanımının bu kadar artmasının arkasında hangi psikolojik dinamikler var? hiç merak ettiniz mi?

Bu yazıda önyargısız olarak flört sitelerinin hangi psikolojik yöntemleri kullanarak kurgulandığını ve bu yöntemlerin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini ortaya koymaya çalışacağım. Yazı bu uygulamaları kullanın veya kullanmayın gibi bir tavsiye içermemekte sadece konuyu psikolojik olarak çok boyutlu ele almaya çalışmaktadır. Burada anlattıklarım bilimsel çalışma sonuçlarının, danışanlardan elde ettiğim bilgilerin ve kendi bireysel tecrübelerimin bir analizidir. Mutlak bilgi değildir, tartışmaya açıktır.

Romantik ve uzun süreli bir ilişki arayışında olup da hayal kırıklığına uğrayan ama yine de vazgeçmeden ısrarla flört sitelerine devam edenlerin çabası bana Sisifos’u hatırlatıyor. Yunan mitolojisinde hilekarlığının cezası olarak Sisifos tanrılar tarafından büyük bir kayayı dik bir tepenin doruğuna yuvarlamaya mahkum edilmiştir. Sisifos tam tepenin doruğuna ulaştığında kaya her zaman elinden kaçmakta ve Sisifos herşeye yeniden başlamak zorunda kalmaktadır.

Aslında bu benzetme bu sitelerde sıklıkla rastladığım, bazı kullanıcıların yazdığı buradan prensimi veya prensesimi alıp çıkacağım ve bir daha da buraya dönmeyeceğim cümlesi ile örtüşmektedir.

Flört siteleri farklı beklentisi olan kullanıcılar tarafından kullanılmaktadır. Bu beklentiler uzun süreli romantik ilişki, bir gecelik ilişki, kısa süreli takılma, sadece yazışma veya arkadaşlık kurma olabilmektedir. Uygulamalar bu beklentilere zaman zaman yanıt versede, yapılan anketlerde kullanıcıların büyük çoğunluğunun bir şekilde memnunsuz olduğunu göstermektedir.

Yapılan bir çalışma kullanıcıların günde ortalama 55 dakikalarını bu uygulamalarda geçirdiğini, yüzde 38 kullanıcının sabah ilk iş uygulamayı kontrol ettiğini göstermiştir. Bir kişi aynı anda ortalama 6 kişi ile yazışmaktadır. Bu durum rastlantısal değildir, bu uygulamaları kurgulayanlar koşullanma, madde ve kumar bağımlılığı modellerini baz alarak kişileri bağımlı hale getirmekte ve kazançlarını bu yolla maksimize etmektedirler. Aslında bu uygulamalar kullanıcıları bir çeşit deney faresi gibi görmekte ve sadece çok sayıda kullanıcının uzun süreli kullanımını hedeflenmektedir. Sonuçlarının insanın ruhsal sağlığı üzerindeki etkisinin ne olacağı önemsemeleri zaten beklenemez.

İnsanlar bu sistem içinde ‘disposable’ ‘kullanılıp atılacak’ bir nesne düzeyine inmiştir. Bir parmak hareketi ile gitmekte veya çarpıya bastığınızda yok olmaktadır. Uzun yazışmalar sonrası bir anda eşleşilen kişi ortadan kaybolmakta veya yanıt vermemektedir. Belirli iletişim duyarlılığı olan kişiler bile bir süre sonra bu sistem içinde benzer davranışları gösterebilmektedir.

Kullanıcıların bir çoğu yapılan anketlerde bu uygulamalardaki sığ ve anlamsız yazışmalardan, sahte kişiliklerden, bazen kabalığa varan iletişimden veya buluşmalardaki hayal kırıklıklarından bahsetselerde bir yandan da giderek artan dozda bu uygulamaları kullanmaya devam etmektedirler.

Psikolojide davranışçılığın öncülerinden olan Skinner’ın 20.yüzyılın başında sıçanlarla yaptığı deney flört uygulamalarına bağımlılığı açıklamaktadır. Bu deneyde hayvanlar bir manivelaya bastığında ortaya yiyecek geliyordu. Eğer ne zaman ve ne kadar yiyecek geleceği belirsiz hale getirilirse hayvanlar manivelaya çok daha sık basıyordu. Dr. Schüll bu yöntemin flört uygulamalarında model olarak kullanıldığını belirtiyor ve ‘ Flört uygulamalarında mükemmel partnerinizin bir sonraki kaydırmanızda mı, 15. Kaydırmanızda mı, yoksa 50. kaydırmanızda mı ortaya çıkabileceğini bilmiyorsunuz ve havuz da neredeyse sonsuz gibi sunulduğundan kaydırmaya devam ediyorsunuz. Bunun sonucu uykusuz ve tatminsiz geceler geçiriyor olmanız muhtemel.

Bu sistem kumar makinelerinin sunduğu sonsuz seçenek sistemi ile benzerdir. Ne zaman beğeni alacağınız veya birisi ile eşleşeceğiniz belirsiz olduğundan bağımlılıkta görülen arama (aşerme) davranışını oluşturmaktadır. Buna psikolojide ‘aralıklı pekiştirme’ denilmektedir ve davranış değişikliğinin en yüksek düzeyde bağımlılık yapan biçimlerinden biridir.

Ödülün ne zaman geleceğinin belirsizliği, ‘davranış (devamlı kaydırma) – ödül (eşleşme) geri besleme döngüsü ile ‘kompulsif’ – ‘zorlantı’ davranışını ortaya çıkarmaktadır.

Bir flört uygulamasında kullanıcı bir beğeni aldığında beyninde arayış, heyecan ve arzu ile ilişkili bir nörotransmitter olan Dopamine salgılanır. Dopaminin kısa süreli etkisi geçtiğinde kullanıcı daha fazlasını ister. Daha fazla kaydırmaya (davranış) başlar veya daha fazla müstehcen ifadeler veya resimler yayınlar. Bir süre sonra kullanıcı genellikle daha fazla beğeni ve eşleşme elde etme konusunda takıntılı hale gelir.

Ayrıca ne kadar çok seçeneğiniz olursa bunlardan birini seçme olasılığınız o kadar azalır ve bu da uzun süreli ilişki kurmanın önünde önemli bir engeldir. Bu durum flört uygulamalarının çok istediği bir durumdur ve kullanıcıların abonelik süreleri uzar. Kurulan bir ilişkiden hemen sonra daha farklı seçenekler olduğu bilindiğinden ilişki sonlandırılarak yeni haz arayışına yönelinir.

Yapılan anketlerde kullanıcıların yaklaşık yarısının doğru bilgileri girmediği tespit edilmiş. Kullanıcıların bu ortamda gerçekten kendi olan otantik birini bulmak için çok fazla çaba sarfetmeleri gerekmektedir. Fakat manüpülatif kullanıcılar da durumun farkındadır ve bu arayışları bilerek karşı stratejiler geliştirmektedirler. Sonuçta ortaya yorucu bir oyun çıkmakta , bu da güven kaybı ve süpheciliğe yol açmaktadır. Ardından da hayal kırıklığı, yorgunluk ve tükenmişlik gelmektedir.

Ayrıca bu sitelerde önemli sayıda, sosyal ortamlarda rahat ilişki kuramayan içe dönük kişilerin de bulunduğu bilinmektedir. Bu insanlar ilişki kurmak için değil, sadece egolarını güçlendirmek ve özgüvenlerini tamir etmek için oradadırlar. Bu kişilerin gerçek ilişki arayışında olan insanlar ile eşleşip sonradan ortadan kaybolması sinir bozucu bir sorun olabilmektedir.

Eğer flört uygulaması kişinin işlevselliğini bozmuş, sosyal iletişimini etkiler boyutta ise, devamlı partner değiştirme isteği , giderek artan cinsel aktivite ve riskli seks davranışları mevcutsa, bunların sonunda tükenmişlik, utanç, öfke gibi duygular hakimse, sosyal izolasyona varan sosyal geri çekilme varsa burada artık işlevselliği bozan bir bağımlılık durumundan bahsedilebilir ve bir ruh sağlığı uzmanının yardımı gerekebilir. Bu durumlarda Bilişsel Davranışçı Terapi etkin bir tedavi seçeneği olabilir.

69 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Modern Zamanlarda Yeni Dalga İlişkiler

Arnavutköy’de bir barda akşamüstü oturmuş arkadaşlarımla sohbet ederken bir yandan da çevreyi gözlemlemekteyim. Bizim masamızda da, kulak...

Comments


wpgif.gif
bottom of page