Söylesene Olric, Beni sevmezken Nasıl Yalan Söyledi?
O Yalan Söylemedi Efendim, Siz İnandınız
Oğuz Atay
Modern zamanlarda artık uzun süreli evlilik ilişkisinden farklı olarak kısa süreli seri monogamik ilişkilere (tek eşli fakat bir süre sonra sona erip, yeni ilişki arayışının başladığı) giderek daha fazla tanık olmaktayız. Uzun süreli ilişki kuramama sorunları ile başvuran danışanlarımın ilişki tarihçelerine baktığımda sürekli tekrar eden bir döngü/tekrar görmekteyim. Geçmiş ilişkilerinden bahsederken genellikle döngüyü vurgulayan ‘Hep’ kelimesini çok kullandıklarını farkediyorum: çoğunlukla hep kısa süreli ilişki beklentisi olanlarla karşılatıklarından, hep bir süre sonra tüm ilgilerini yitirip yeni arayışlara girdiklerinden, hep kıymetlerinin bilinmediğinden veya hep şansız olduklarından bahsetmektedirler. Aslında bu durum rastlantısal değildir. Hepimiz erken yaşlarımızda ebevynlerimiz ve bakım verenlerimiz ile olan ilişkilerimizle ilişkili olarak bir bağlanma modeli kazanırız ve bu sonrasında yetişkin dönemi ilişkilerimizi de belirler.
Genellikle uzun süreli sağlıklı bir ilişki oluşturamayan kişilerin bağlanma modellerine baktığımızda karşımıza sıklıkla birbirini bulan/çeken iki temel model çıkmakta. Bunlardan biri İngilizce’de ‘ love avoidant’ denilen Türkçe’ ye ‘aşk kaçınganı ‘ olarak çevirebileceğimiz model, diğeri ise İngilizcesi ‘ Love addict’ olan Türkçe’ye ‘ aşk bağımlısı’ olarak çevirebileceğimiz modeldir. Bu iki model aslında biribirinin karşı kutupları olsada birbirlerini mıknatıs gibi çekebilmektedirler. Bu iki model başlangıçta birbirlerini çekseler de ilişkileri ya kısa süreli ve oldukça sanıcılı olmakta ya da yo yo gibi git gel ler ile devam eden yorucu, saplantılı ve sağlıksız bir ilişki modeline, toksik bir dansa dönüşebilmektedir.
Aşk kaçınganları da aslında aşkın heyecanına ilgi duyarlar ve çoğu zaman ilişkiyi başlatanlardır. Fakat bir yandan da yakınlık ve duygusal bağ onları çok korkutur. Aşk bağımlılarının ise yoğun terkedilme korkuları olduğundan olabildiğince yakın olma ve bağlılık geliştirme ihtiyacındadır. Aşk bağımlısı partnerleri kısa bir sürede kendilerine karşı yakınlık ve bağlılığını derinleştirdiğinde ilişki içinde boğulduklarını, nefes alamadıklarını, özgürlüklerinin sınırlandığını hissederek yoğun kaçma arzusu yaşarlar.
İlişkinin en başında aşk kaçınganı son derece baştan çıkarıcı, sevimli, pohpohlayıcıdır. Aşk bağımlısına kendisini çok özel hissettirir ve çok fazla idealize eder. Burada amaç aşk bağımlısının ilgisini çekmek ve bir çeşit avlamaktır. Aslında aşk kaçınganı bunu bilinçli olarak yapmamaktadır. Aşk bağımlısı ise gördüğü ilgi ve yakınlık ile kendini onaylanmış hisseder, bir anda saplantılı / obsesif bir bağlılık geliştirir. Büyülü prenses/prens bulunmuştur, bu olağandışı hızlı gelişen ilişkideki uyarı işaretleri yok sayılır. Bu durumda oluşan bağımlılık madde bağımlılığından pek farklı değildir. Kısa süre sonra aşk bağımlısının duyguları daha da yoğunluk kazanır ve diğer bağımlılıklarda olduğu gibi sadece sevgili üzerine yoğunlaşılır, diğer sosyal ilişkiler vs ihmal edilir.
Aşk kaçınganı için ise bu durum son derece rahatsız edici bir durumdur ve yavaşça uzaklaşma ve/veya sevgiliyi uzak tutma taktiklerini devreye sokmaya başlar. Yoğun duygular iyice azalır, idealize edilen sevgilinin artık sadece olumsuz yanlarına odaklanma başlar. Her sarf ettiği cümle üzerinde düşünülür ve eleştiri malzemeleri toplanmaya başlanır. Yavaş yavaş eleştirinin dozu artar, duvarlar örülmeye başlar. Aşk bağımlısı bu durumu başta yok sayar, kendini suçlar, bazı şeyleri değiştirmeye çalışır, daha fazla vermeye ve ilişkiyi geri kazanmaya çalışır. Bir yandan da panik, depresyon ve terkedilmişlik duyguları ortaya çıkar. Aşk kaçınganın vereceği kırıntı şeklindeki ilgi bile aşk bağımlısı için bir umut kaynağı olur.
Bu sırada aşk bağımlısı geri çekilirse, aşk kaçınganı da partnerini kaybetme korkusu yaşar ve tekrar ilişkiyi kurmak için biraz geri adım atabilir. En sonunda aşk kaçınganı büyük ihtimalle ilişkiyi terkeder ve başlangıçtaki aynı duyguları tekrar yaşamak için yeni bir aşk bağımlısı avlama peşine düşer. Aşk kaçınganları yeni bir sevgili bulana kadar geçen süreyi de genellikle uygunsuz alkol/madde tüketimi ve marjinal seks aktiviteleri ile doldururlar.
Terkedilen aşk bağımlısı da madde bağımlılığında görülen bir yoksunluk tablosu içine girer ve terkeden sevgili için takıntılı hale gelir. Bir süre devam eden bu yoksunluk dönemi sonrasında aşk bağımlısı da tahammül edemediği yanlızlık duygusu için yeni sevgili arayışına girer. Bu ilişki döngüleri her iki partner içinde farklı ilişkilerde devam eder gider.
Yeni bir ilişki bu tür bağlanma sorunları olan kişiler için ne yazık ki bir çözüm olmamakta ve aynı süreç bir sonraki ilişkide de tekrarlanmaktadır. Siz de ilişkilerinizde benzer sorunlar yaşıyorsanız en uygun çözüm bir ilişki terapisti ile çalışıp bu döngülerin geçmişiniz ile olan ilgilerinin ortaya konulması ve yerlerine daha işlevsel modeller oluşturulmasıdır. Adım adım bu sağlıksız ilişki modellerinin içine nasıl çekilmeyeceğinizi öğrenebilirsiniz.
Çözüm için tek mutluluk kaynağınızın ilişkiniz olmaması gerekiyor. İlişkinizin dışında sosyal ilişkiler, mesleğiniz, hobileriniz, aileniz, çocuklarınız gibi farklı mutluluk kaynaklarınız olmalı. Aşk iyileşme ilacı olmaktan çıkarılmalı, mutluluğunuz üzerine daha da mutluluk katacak bir süreç haline gelmelidir.
Comments